2024 Ramazan ayı ne zaman? İlk iftar, ilk sahur, ilk teravih saatleri belli oldu

admin

Hicri takvime göre belirlenen dini günler her sene miladi takvime göre 11 gün önce kutlanıyor. Ramazan bu yıl Nisan ayına denk gelmişti. Bu yazımızda 2024 Ramazan başlangıcı, ilk iftar, ilk sahur, ilk teravih, ramazanın önemi ve ramazan ile ilgili ayet ve hadisleri sizlerle paylaştık.

Ramazan ne zaman başlayacak?

2024 RAMAZAN AYI NE ZAMAN BAŞLIYOR?

On bir ayın sultanı Ramazan ayı 2024 yılında Mart ayına denk geliyor. 2024 Ramazan Başlangıcı – 11 Mart Pazartesi günü.

Ramazan ayı içerisinde ‘Bin Aydan Daha Hayırlı’ olarak ifade edilen Kadir Gecesi 5 Nisan 2024 Cuma günü, Ramazan Bayramı Arefe Günü 9 Nisan 2024 Salı, Ramazan Bayramı 1. günü ise 10 Nisan Çarşamba günü idrak edilecek.

2024 RAMAZAN BAYRAMI TARİHLERİ

    Ramazan Bayramı Arifesi- 9 Nisan Salı

    Ramazan Bayramı 1. Gün- 10 Nisan Çarşamba

    Ramazan Bayramı 2. Gün- 11 Nisan Perşembe

    Ramazan Bayramı 3. Gün- 12 Nisan Cuma

2023 İLK TERAVİH İLK SAHUR VE İLK İFTAR NE ZAMAN, SAAT KAÇTA?
İlk teravih ve ilk sahur

10 Mart 2024

Pazar akşama kılınacak. İlk iftar

10 Mart’ı 11 Mart’a bağlayan gece

eda edilecek.

2024 DİNİ GÜNLER TAKVİMİ

Yılbaşı: 1 Ocak 2024 Pazartesi

Ramazan Bayramı Arefe (Öğleden Sonra): 9 Nisan 2024 Salı

Ramazan Bayramı 1. Gün: 10 Nisan 2024 Çarşamba

Ramazan Bayramı 2. Gün: 11 Nisan 2024 Perşembe

Ramazan Bayramı 3. Gün: 12 Nisan 2024 Cuma

Kurban Bayramı Arefe (Öğleden Sonra): 15 Haziran 2024 Cumartesi

Kurban Bayramı 1. Gün: 16 Haziran 2024 Pazar

Kurban Bayramı 2. Gün: 17 Haziran 2024 Pazartesi

Kurban Bayramı 3. Gün: 18 Haziran 2024 Salı

Kurban Bayramı 4. Gün: 19 Haziran 2024 Çarşamba

RAMAZAN AYI ORUCU İLE İLGİLİ AYETLER

    شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ وَمَن كَانَ مَرِيضًا أَوْ عَلَى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِّنْ أَيَّامٍ أُخَرَ يُرِيدُ اللّهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلاَ يُرِيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ وَلِتُكْمِلُواْ الْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُواْ اللّهَ عَلَى مَا هَدَاكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

    “(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.” (Bakara-185).

    التَّائِبُونَ الْعَابِدُونَ الْحَامِدُونَ السَّائِحُونَ الرَّاكِعُونَ السَّاجِدونَ الآمِرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّاهُونَ عَنِ الْمُنكَرِ وَالْحَافِظُونَ لِحُدُودِ اللّهِ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ

    Bunlar, tövbe edenler, ibâdet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar , rükû’ ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. Mü’minleri müjdele. (Tevbe 112)

    أُحِلَّ لَكُمْ لَيْلَةَ الصِّيَامِ الرَّفَثُ إِلَى نِسَآئِكُمْ هُنَّ لِبَاسٌ لَّكُمْ وَأَنتُمْ لِبَاسٌ لَّهُنَّ عَلِمَ اللّهُ أَنَّكُمْ كُنتُمْ تَخْتانُونَ أَنفُسَكُمْ فَتَابَ عَلَيْكُمْ وَعَفَا عَنكُمْ فَالآنَ بَاشِرُوهُنَّ وَابْتَغُواْ مَا كَتَبَ اللّهُ لَكُمْ وَكُلُواْ وَاشْرَبُواْ حَتَّى يَتَبَيَّنَ لَكُمُ الْخَيْطُ الأَبْيَضُ مِنَ الْخَيْطِ الأَسْوَدِ مِنَ الْفَجْرِ ثُمَّ أَتِمُّواْ الصِّيَامَ إِلَى الَّليْلِ وَلاَ تُبَاشِرُوهُنَّ وَأَنتُمْ عَاكِفُونَ فِي الْمَسَاجِدِ تِلْكَ حُدُودُ اللّهِ فَلاَ تَقْرَبُوهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللّهُ آيَاتِهِ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ

    Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar, size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz. Allah, (Ramazan gecelerinde hanımlarınıza yaklaşarak) kendinize zulmetmekte olduğunuzu bildi de tövbenizi kabul edip sizi affetti. Artık eşlerinize yaklaşın ve Allah’ın sizin için yazıp takdir etmiş olduğu şeyi arayın. Şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye (tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar orucu tam tutun. Bununla birlikte siz mescitlerde itikâfta iken eşlerinize yaklaşmayın. Bunlar, Allah’ın koyduğu sınırlardır. Bu sınırlara yaklaşmayın. Allah, kendine karşı gelmekten sakınsınlar diye, âyetlerini insanlara böylece açıklar. (Bakara – 187)

RAMAZAN NE ZAMAN BAŞLAR?

Her sene başlangıç zamanı değişen Ramazan ayının sistematik olarak ne zaman başlayacağını Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı tarafından yayınlanan cevaba göre sizlerle paylaşıyoruz:

Kamerî aylar, adından anlaşıldığı gibi başlangıcı ve bitişi ayın hareketlerine göre belirlenen aylardır. Ramazan orucu, Ramazan ayında tutulduğundan ve Ramazan ayı da ay takvimine göre her sene değiştiğinden, oruca başlayabilmek için öncelikle, Ramazan ayının başladığını tespit etmek gerekmektedir. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Hilali (Ramazan hilalini) görünce oruca başlayınız ve hilali (Şevval hilalini) görünce bayram ediniz. Hava bulutlu olursa içinde bulunduğunuz ayı otuza tamamlayınız.” (Buhârî, Savm, 5, 11; Müslim, Sıyâm, 3-4, 7-9) buyurmuştur.

Hilalin çıplak gözle görülmesi ve astronomik hesaplara göre görüldüğünü kabul etmek, Müslümanlar arasında yıllardır tartışıla gelen bir konudur. Detaylar için

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığının bu konudaki cevabına bakabilirsiniz.

ORUCUN MAHİYETİ ve ÖNEMİ

    Oruç Farsça’daki rûze kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir. Arapça’sı savm ve sıyâmdır. Savm kelimesi Arapça’da “bir şeyden uzak durmak, bir şeye karşı kendini tutmak, engellemek” anlamında kullanılır. Fıkıh terimi olarak ise, imsak vaktinden iftar vaktine kadar, bir amaç uğ- runa ve bilinçli olarak, yeme içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak demektir.

ORUÇ NE ZAMAN FARZ KILINDI?

Oruç, Peygamberimiz’in hicretinden bir buçuk sene sonra şâban ayının onuncu günü farz kılınmış olup, İslâm’ın beş şartından biridir. Peygamberimiz bu hususu “İslâm beş şey üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka Tanrı olmadığına ve Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna tanıklık etmek; namaz kılmak, zekât vermek, ramazan orucunu tutmak ve gücü yetenler için Beytullah’ı ziyaret etmektir (hac)” diyerek bildirmiştir (Buhârî, “Îmân”, 34, 40; “İlim”, 25; Müslim, “Îmân”, 8).

Yorum yapın